Mitolojide; Yunanlılar için tanrıların gözyaşları, Romalılara göre yıldızlardan kopan parçalar, Hint inanışına göre insanı tüm hastalık ve kötülüklerden koruyabilecek güce sahip bir şans tılsımı olan elmasın 57 faset olarak özel kesilmiş haline pırlanta denir. Faset, ışığı yansıtan açılı yüzeylere verilen isimdir.
Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılır, sadece üst yüzeylerinin parlaklığı dışarıda kalacak şekilde montürlerine yerleştirilir ve bu sebepten dolayı oldukça gizemli ve bir o kadar merak uyandırıcı gözükürlerdi. Pırlanta kesim geleneği 14. Yüzyılın başlarından itibaren sanatkârların yeni şeyler deneme arzularıyla birlikte elmasların daha parlak ve ışıklı gözükmeleri için farklı kesme ve cilalama teknikleri geliştirilmesiyle başlandı.
Son derece yüksek ısı ve basınç altında yer kabuğunun derinliklerinde oluşan elmas, birçok doğal sebepten dolayı, derinlerden yüzeye çıkar ancak içlerinden çok azı bu sürece dayanabilir. Yüzeye çıkan elmasları, arayıp bulma süreci de oldukça zorludur. Bu yüzden elmas, çok güçlü ve çok nadir bir madendir.
Bundan dolayı elmasın üzerinden dönen efsaneler ve sihir onu çok istenen bir taş haline getirmiştir. Eski krallar savaşlarda elmas takarlardı; kraliçeler ve cariyeler güç ve iktidar simgesi olarak elmasa sahip olmak isterlerdi.
Bu eşsizliği yüzünden elmas, yüzyıllar boyunca aşkı simgelemek için kullanılmıştır. Aşkın ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük armağan etmek, dünyanın tüm kültürlerinde yerini almıştır.
Bir Yorum
Pingback: Gerçekten Mutlu Olmanın 12 Adımı